ESRA AYDIN PERVAN

Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Trabzon Şubeler Platformu, TÜİK’in açıkladığı pahalılık verileri ve mahiye zamlarına yapılan yüzdelik 30’luk zammı ihtarname etti. KESK Çevrim Sözcüsü Mustafa Başkomutan, “Sunma küçüğünden sunu yaşlısına, işsizinden çalışanına, öğrencisinden esnafına kadar kamu el TÜİK rakamlarının hile, yoksulluğun hakikat olduğunu şahsen yaşayarak görmektedir. İşte bu yüzdendir kim, gelişigüzel dönüş şapkadan tavşan çıkarırcasına açıkladıkları ‘müjdelere’ rağmen ücretler, çalım gücü eridikçe erimektedir” dedi.

KESK Trabzon Şubeler Platformu, TÜİK’in açıkladığı resmi şişkinlik verileri ve buna tutkun yapılan yüzdelik 30’luk mahiye zammını esbak akşam ezanı Atatürk Alanı’nda “İnsanca dirim insanca sevap” sloganları eşliğinde protesto etti. KESK Dönme Sözcüsü Mustafa Başkumandan, “Sebep amme emeklileri 20 sene önceki mütekait ikramiyesi ile eş alabiliyor iken zaman hayalini birlikte kuramıyor” diye niteleyerek sordu.

“AVUÇLARINI PATLATIRCASINA İKTİDARI ALKIŞLIYOR”

Açıklamayı okuyan KESK Periyot Sözcüsü Mustafa Başkumandan, şunları söyledi:

“İktidar TÜİK verilerine göre para şişkinliği farkını vererek lütfedercesine artma oranı açıklıyor. Meğerse değme ahit altını çizdiğimiz amacıyla enflasyona göre aylık zammı rate zam demektir. Cali rakamlardan ibaret TÜİK verilerine bakarak aylık zammı ise essah gelirimizin erimesi, yoksulluğumuzun artması demektir. Buna karşın lehtar Konfederasyonun yetkilileri avuçlarını patlatırcasına iktidarı alkışlıyor, yer ufak tıpkısı ahlaki duyarlılık göstermeden ‘başardık, başardık’ diyerek belli geziyor. Soruyoruz; başardıysanız amme emekçileri AKP iktidarı döneminde hastalık sonsuz kaybetti, illet çekicilik gücü yıldan yıla biraz henüz eridi? Neden kamu emeklileri 20 yıl önceki mütekait ikramiyesi ile ev alabiliyor iken zaman hayalini dahi kuramıyor? 20 sene önce minimum ücretin 2 katını sabık genişlik bağan kamu emekçisi maaşı zaman geldiğimiz noktada asgari ücretin altına inmiştir. Minimum ücretin 3 katını aşan ortalama kamu emekçisi maaşı ise bugün minimal ücretin yalnız 500 TL üzerindedir. Çabucak ayrımsız sene önceki yokluk sınırının tahminî yarısına balya mevrut sunu düşük kamu emekçisi maaşı zaman fakirlik sınırının üçte birine kadar inmiştir.

“İBRETLİK BİR İKTİDAR VE YANDAŞ SENDİKACILIK İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

3 Eş’ta para şişkinliği rakamları açıklandı. TÜİK’e göre şişkinlik maaş yüzdelik 1,18, altı mahiye yüzde 15,4, almanak yüzde 64,27 olmuştur. Esasen TÜİK verilerine göre emekçilerin ve halkın ana harcama kalemi olan gıdada resmi pahalılık almanak yüzdelik 77,87’ye, icar-basamak enflasyonu ise yüzde 79,83’e ulaşmıştır. İktidar büyük ayrımsız bangır bangır amme emekçilerinin ve emeklilerin 2023 Ocak maaşlarının yüzde 25 artırılacağını açıkladı. Iri reaksiyon konusunda henüz 24 saat geçmeden artım yüzde 30 adına revize edildi. Sözde yüzdelik 25’i belirten muhalefetmiş kabil kendileri çalıp kendileri oynadı. İbretlik ayrımsız kuvvet ve taraftar hasılat ile karşı karşıyayız. 6,5 milyon amme emekçisi ve tekaüt, taraftar konfederasyonların ve iktidarın düzme enflasyon rakamlarını benzeri kuruş aşmayan TİS mutabakatlarının bedelini yıllardır ödemeye bitmeme etmektedir. İktidarın açıklamalarının, Cumhurbaşkanı’nın sahte TÜİK rakamlarının üzerine beş altı benek koymaktan ibaret ‘müjdesinin’ yaşadığımız esas şişkinlik ve hava gücünün azgın erimesinin karşısında hiçbir karşılığı yoktur. Yeryüzü küçüğünden sunma yaşlısına, işsizinden çalışanına, öğrencisinden esnafına büyüklüğünde tamlık el TÜİK rakamlarının biber dolması, yoksulluğun kaynak olduğunu bizzat yaşayarak görmektedir. İşte bu yüzdendir kim, temas dönme şapkadan tavşan çıkarırcasına açıkladıkları ‘müjdelere’ karşın ücretler, hava gücü eridikçe erimektedir.

“RASTGELE İKİ ÇALIŞANDAN BİRİSİ ASGARİ ÜCRETLİ”

Yıllardır emeği ile uyuşma mücadelesi veren bizler tedricen artan sahn pahalılığını iliklerimize kadar yaşamaya bitmeme ediyoruz. Geldiğimiz noktada yıllardır sahnelenen bu oyunların sonuçlarını gizlemek çıktı mümkün değildir. Lehtar medya ne büyüklüğünde biber dolması bombardımanına tutarsa tutsun halkın yüzde 99’u kendi yaşadıklarından yola çıkarak gerçeğin öyle olmadığının farkındadır. Kül amme emekçileri ve emeklileri yüzde 30’luk artışın yaşanan avlu pahalılığının sürdüğü koşullarda gelişmemiş sürede eriyeceğini bugüne büyüklüğünde yüz kere deneyim etmiştir. Bugün ülkedeki rastgele ilkokul kişiden biri kıtlık sınırı altında bire bir gelirle yaşamaya çalışmaktadır. Kamu emekçilerine ve emeklilerine yapılacak artışın açıklandığı 4 Eş’tan bu yana, bir hafta geçmeden A’dan Z’ye değme şeye fahiş oranlarda zamlar yapıldı. Elektrikten doğalgaza, azık ürünlerinden güzeşte yıla göre bildirme az iki kat kalan kiralara büyüklüğünde uzanan remiks kasırgası sürat kesmeden bitmeme ediyor. Temas iki çalışandan biri minimum ücretlidir. Bu kadar degaje bire bir kesime yakışır görülen minimum ücret ise sonuç artışa rağmen henüz ceplere birlikte girmeden kıtlık sınırı altında kalmıştır.

“HALKIN DAHA FAZLA DAYANACAK GÜCÜ KALMADI”

Geldiğimiz noktada nüfusun yüzde 1’ini oluşturan tuzu arık olanların, getirimci çevrelerin, sermayenin dışındaki umum halkın elan aşkin dayanacak gücü kalmadı. Biz amme emekçileri ve emeklileri namına; Öncelikle yaşanan kayıpların tıpkısı nebze üstelik olsa azaltılması için kamu emekçilerinin ve cemi emeklilerin maaşlarına genişlik birkaç asgari ecir çoğalma oranı kadar bindirim yapılmasını, insanca yaşamaya yetecek benzeri ücret amacıyla yeryüzü düşük kamu emekçisinin maaşına eş yardımı, yavru yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı kabil toplumsal ödemelerde yapılacak artışlarla fukaralık sınırı üstüne çıkarılmasını, kamu rüşvet yükünü ücretlilerin omuzlarına yıkan, değme sene daha dahi büyüyen sağlık vergisi adaletsizliğine derhal akıbet verilmesini, dirimlik vergisi birinci şerha oranının yüzde 15’ten yüzdelik 10’a düşürülerek yetersizlik sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci algı diliminde sabitlenmesini dilek ediyoruz. Bu minimum ve yer temel taleplerimiz sağlanıncaya büyüklüğünde fiili ve yasal mücadelemizi değişik eylem ve etkinliklerle sürdürmeye bitmeme edeceğiz. Bu gidişatı ya durduracağız evet durduracağız. İktidarın sermayeden yana politikalarının ciddi sonuçlarını aktif kül kesimlerle gelişigüzel mücadele ederek herif onuruna değer bir yaşamı nesir edeceğiz. KESK yerine, iktidarlardan icazet araştırmak adına değme ahit olduğu üzere cümle amme emekçilerini ve emeklilerini bugünün müstacel talebi olan yer bir iki minimum ecir artışı talebine olduğu kadar, bildirme ana talebimiz olan insanca yaşamaya yetecek yokluk sınırı üzerinde ücret talebine ehil çıkmak için beraberinde vermeye çağırıyoruz.”