Çavuşoğlu: AB’den somut adımlar bekliyoruz

Çavuşoğlu, Ankara’de düzenlenen 13. Büyükelçiler Konferansı’nın açılışında konuştu.

Türkiye’nin dünyanın sunu geniş beşinci entrika ağına eş olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, son Büyükelçiler Konferansını salgın koşullarında devre içi düzenlediklerini hatırlattı.

Çavuşoğlu, küresel salgın döneminde dünyanın herhangi bir köşesindeki Türk vatandaşlarının yanında durduklarını, bunun gururunu ve deneyimini taşıdıklarını ifade etti.

COVID-19 salgını döneminde Cumhuriyet tarihinin arz balaban tahliye operasyonuyla güçlükle dışındaki Türk vatandaşlarını Türkiye’ye getirdiklerini anlatan Çavuşoğlu, ihtiyacı olan başka milletlere dahi yardım elini uzattıklarını kaydetti.

Çavuşoğlu, ağırlık şerait karşısında kenetlendiklerini, dış mümessillik ve biçim birimlerle bir tane ayrımsız bellek ve yürek halinde özveriyle çalıştıklarını söyledi.

Dışişleri ailesi namına eş yakınları ve arkadaşlarının bile aralarında bulunduğu bir nice sevdiklerini toptan salgına kurban verdiklerini tabir eden Çavuşoğlu, Türkiye’nin St. Petersburg Başkonsolosu Mehmet Ferhan Yorulmaz ve SU Daimi Temsilciliği personeli Ahmet Çap’yi, gücük müddet önceki de Podgoritsa Büyükelçisi Songül Şair’ın eşi Gaye Sencer Saz Şairi’ı bu süreçte kaybettiklerini anımsattı ve hayatını kaybedenler üzere Allah’fecir yağmur, ailelerine ve sevdiklerine çıdam diledi.

“Türkiye’nin bir tane bir bölgesi olmadığının, ayrımlı dinamiklere eş benzeri kavşakta olduğumuzun bilincindeyiz”

Çavuşoğlu, 2022’nin bir nice açıdan Türk aut politikasında tıpkı “Doğrulanma Yılı” yerine kayda geçtiğini söyleyerek şöyle devam etti:

“Nazik dönemeçlerde yaptığımız tespitlerin ve bunun üzerine düz yazı ettiğimiz politikaların doğruluğu anbean elan kategorik şekilde görülüyor. Büyükelçiler Konferansı’ndaki konuşmalarımızda, son yıllarda dünyanın ve çevremizin benzeri gül bahçesi olmadığını anlatıyorduk. Buna cebin stratejimizin, önce damarlı yönelimleri susturmak, bu şekilde ortaya sâdır fırsatları bile kıymetlendirmek olduğunu söylemiştik. Bunu yaparken değişik bati unsurlarını gelişigüzel vira etmek gerektiğinin altını çizmiştik.

Sayın Cumhurbaşkanımızın (Recep Tayyip Erdoğan) ve arkasındaki milli iradenin getirdiği ruhlu liderliğin önemini en öne koymuştuk. Türkiye’nin biricik aynı bölgesi olmadığının, farklı havzalardan oluşan, farklı dinamiklere cemaat ayrımsız kavşakta olduğumuzun bilincindeydik. Çevremizde farklı sınamaların, menfaatlerin, ittifakların, mücadelelerin senkronik yaşandığını; Türk diplomasisinin üstelik muayyen refleksleri mehabet tecrübesi namına geliştirdiğini belirtiyorduk.”

“Türkiye, aut politikada yıllar boyu konuşulacak başarılara kavuştu”

Sefaret yapmış olan saz şairi Yahya Kemal’in “kökü mazide olan ati” olmanın Türk diplomasisinin asıl vasfı olduğunu bildiklerini dile getiren Çavuşoğlu, “Buna göre, yenilikçiliği, geleneklerimizle çatışan değil, köklü Türk diplomasisinin geleceğe taşınmasında anahtar aynı asıl çeşni kendisine konumlandırmıştık. Kökü bizde olup üstelik günümüzde geliştirilmesi müstelzim temel yetenekler beyninde arabuluculuk, dijitalleşme ve mühim öngörünün altını çizmiştik. Bu sayede, diplomasimizin araçlarını çeşitlendirmemiz gerektiğini belirtmiş ve yeni unsurları dağarcığımıza eklemiştik. Türkiye Cumhuriyeti, dünyanın krizlerle uğraştığı bire bir dönemde, girişimci ve insani aut politikamız sayesinde, yıllar boyu konuşulacak başarılara ve diplomasimizi evrensel kılan araçlara kavuştu” diye niteleyerek konuştu.

Çavuşoğlu, Antalya Diplomasi Forumu’yla düşünceleri engin izleyen değil, zihinleri buluşturan, küresel ölçekte aktif tıpkı “delege diplomasi” modelini başarıyla oluşturduklarını, arabuluculuk konusunda benzeri bellik değeri tesis etmek için, kâin girişimleri çeşitlendirdiklerini ve yeniden dirim kazandırdıklarını kaydetti.

Türkiye’nin Avrupa Birliği ciddi hedefine paralel namına Yeniden Asya ile programlı tıpkı aut politikayı bu kilit kıtada konkre eylem planlarıyla uygulamaya soktuklarını tamlayan Çavuşoğlu, Faziletli Seviyeli Stratejik İş Birliği Mekanizmalar sayısını en son Kolombiya ile 28’e çıkardıklarını aktardı.

Çavuşoğlu, üçlü ve kuartet iş birliği süreçlerini çeşitlendirmeye devam ettiklerini, serencam adına haziranda Türkiye-Azerbaycan-Kazakistan sürecini ilk kez “Üçgen Dışişleri ve Ulaştırma Bakanları” formatında topladıklarını, güzeşte hafta ise, Azerbaycan ve Özbekistan ile bu posta Tecim ve Iblağ Bakanlarının bile katılımıyla yıpranmamış benzeri formatta buluştuklarını dile getirdi.

“Henüz adaletli tıpkı dünya düzeninin bayraktarlığını yapıyoruz”

Türkiye’nin çokça taraflılık konusundaki araçlarını canlı namına kullandığını tabir fail Çavuşoğlu, Mürekkep Milletler (BM), İslam İşbirliği Kuruluş, NATO, AGİT, G20, MIKTA ve Türk Devletleri Teşkilatı gibi cümle çokça taraflı platformlarda girişimleriyle ayırt yarattığına vurgu yaparak şöyle devam etti:

“Sayın Cumhurbaşkanımızın “Acun 5’ten Büyüktür” düsturuyla daha adaletli ayrımsız acun düzeninin bayraktarlığını yapıyoruz. Hepsini, dogmatik değil müteşebbis, ilkesiz değil insancasına dış siyasa adına kurguladık. Yani biz bu vatanın bağrından çıkan, sahada ve masada ruhlu, evcil ve milli benzeri dış politikayla “çokbilmiş, adaletli ve şefkatli” olduk. Son öngördüğümüz kabilinden oldu. Türk aut politikası bu temeller üzerinde yükseldi. Türk diplomasisi, acun televizyonlarından naklen yayımlanan başarılarını, gine bunlar üzerinden sağladı. Antalya ve İstanbul’üstelik kolaylaştırıcı-arabulucu yerine Ukrayna-Rusya görüşmelerine ocak sahipliği yapmamız bunun sonucu. Global besin krizinin çözümü amacıyla Ukrayna tahılının ihracı üstüne İstanbul mutabakatı ve böylesine majör benzeri mutabakatın uygulamaya geçirilmesi bunun sonucu. Bu gelişmeler diplomasimizin toptan vitrini oldu.”

Çavuşoğlu, Türkiye’nin Ege ve Maşrık Akdeniz politikasına birlikte değindiği konuşmasında “Iye’bile ve Gün Doğusu Akdeniz’birlikte, ‘ne yaparsam yanıma kar kalır’ anlayışıyla yapılan hesapları bozduk. Haklarımızın gasbedilmesine izleyici kalsak, on yıllarca sürecek yeni çekişme ve antrparantez patırtı ortamı doğacaktı. Aktif tedarik aldık. Bölgede bize rağmen aksiyon yapılamayacağını göstermiş olduk. Türkiye’nin ve Yıldız Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) erke denklemlerinden dışlanmasına ekip çektik. Bize alın kurulan oyunları sismik araştırma ve istikşaf faaliyetlerimizle ve 2019 Libya anlaşmamızla bozduk. Ana Kara sahanlığımızın sınırlarını belirledik. Deminden bizi de içerecek alternatifler aranmaya başlandı. Ortaya koyduğumuz önerilerle bu dinamiği somutlaştırmak amacıyla KKTC’yle birlikte harekete geçtik” ifadelerini kullandı.

“Sınırlarımızın ötesinde 4 bin kilometrekareyi teröristlerden temizledik”

Türkiye’nin çizgi ötesine yürüttüğü terörle savaşım harekatlarına etken diplomasi desteği verdiklerini kaydeden Çavuşoğlu, “Suriye’nin ve Irak’ın arazi bütünlüğü itibarıyla bu harekatların nazik önemi vardı. Sınırlarımızın ötesinde 4 bin kilometrekareyi teröristlerden temizledik, 515 bin 713 kişinin buralara kafasız dönmesi olanaklı oldu. Tığ bunu yapmasak ne DEAŞ temizlenirdi ne PKK/PYD/ YPG. İki ülkenin (Irak-Suriye) toprak bütünlüğü hangi olurdu, erişmek de istemiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Eleştirilere rağmen Libya’de BM vasıtasıyla tanınan meşru yönetimi desteklediklerini belirten Çavuşoğlu, “Halbuki yapmasak zaman Libya’nın çok ötesine taşacak jeopolitik sıklet ve başkaca insani katabolizma yaşanacaktı. Tespitimiz doğruydu, politikamız doğruydu” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin obstrüksiyon altındaki Azerbaycan topraklarının kurtarılmasını desteklediğini vurgulayan Çavuşoğlu, “Karabağ’bile barışın önündeki engelleme engeli yıkılırken Türkiye doğrunun, haklının ve adaletin birlikte durdu. Camit maraza tabirini sorguladık. Buzun erimesinin anbean patırtı buyurmak olduğunu hatırlattık. Arbede başladığında kahraman Azerbaycan ordusunun engelleme altındaki topraklarını kurtarmasını destekledik” ifadelerini kullandı.

Savaşın sona ermesiyle Türkiye’nin bölgesel sulh üzere çabalara yöneldiğini kaydeden Çavuşoğlu, “Bu sayede bugün işgal altındaki toprakları, yerlerinden edilmiş kişileri, Azerbaycan’ın tabiriyle kaçkın-göçkünleri ve giderek patlayacak çatışmayı değil, bölgesel barışı ve gelişim birliğini konuşuyoruz. Buradan Ermenistan’ı da bakir provokasyonlara girmemesi üstüne tekrar uyarıyoruz” diye konuştu.

“Milyonlarca Suriyelinin güvenliğine yardım sağlayan ülkemizin, PKK/PYD saldırıları karşısında hareketsiz kalması beklenemez”

Çavuşoğlu, Türkiye’nin Suriye’deki krizin Suriye’nin arazi bütünlüğü ve birliği temelinde bire bir politik süreçle sona erdirilmesi üzere Astana Süreci karışma tamlık çabalara öncülük ettiğini söyledi.

Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Milli Ordusu’nun Suriye’nin kuzeyinde düzenlediği harekatların sivillerin güvenliğini gerçekleştirme ederek BM standartlarında emin ve fahri dümbelek dönüşlerin önünü açtığını kaydeden Çavuşoğlu, “Fakat, PKK/YPG/PYD yıldırı örgütü ve uzantılarının bu denge ortamını kirletmek ve ayrılıkçı gündemini ilerletmek üzere ülkemize ve Suriyeli sivillere yönelik saldırıları sürüyor. Milyonlarca Suriyelinin güvenliğine katkı sağlayan ülkemizin, bu saldırılar karşısında gelişmemiş kalması beklenemez.” değerlendirmesini yaptı.

Çavuşoğlu, Irak’ta yaşanan gelişmelerin bile yakından izlem edildiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“İstikrarlı, erinçli, gönençli ve toprağının beher karışında tamlık anlamıyla egemen bire bir Irak sarmak istiyoruz. PKK’nın bu ülkedeki mevcudiyeti üstelik Irak’la ilişkilerimizin kebir tıpkı boyutu. Irak’fecir öncelikle malumun ilamını, yani PKK’nın yıldırı örgütü olduğunu açıklamasını ve bu örgüte cebin somut adımlar atmasını bekliyoruz. Bu beklentimiz gerçekleşene büyüklüğünde ulusal güvenliğimizin mecburi kıldığı tedbirleri almayı sürdüreceğiz.”

Vekil Çavuşoğlu’nun açıklamalarından öne çıkan başka başlıklar şöyle:

“Tarihin akışı Türkiye’nin dostluğunu öğretti”

Yegâne başına başardıklarımızı DENIZ ile yapıyor olsaydık SU tam dünyada global aktör olurdu.

Ukrayna krizi türkiyenin değerini yeniden gözler önüne serdi. Tarihin akışı Türkiye’nin dostluğunu öğretti. 

Türkiye mecburen canlı. Rastgele krizde Türkiye yanınızda olmasını isteyeceğiniz ülkedir. Türkiye, katıksız ve zinde tıpkısı ortaktır. 

“Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı var”

Avrupa Birliği’nden konkre adımlar atmasını bekliyoruz. Türkiye’nin şüphesiz vazgeçilmez tıpkısı mevki olduğunu oluşturduğumuz ayrımsız programla yeniden anlatacağız. Türkiye, Avrupa’dır ve Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı var.

Avrupa güvenliğinin Türkiye’ye ihtiyacı var. 360 merhale bakışla çevremizdeki herhangi bir bölgede sürdürülebilir sulh lisanıyla devam etmeyi diliyoruz. 

Terörizmin kökünün kazınamamasının en kebir sebebi aut ülkelerin örgüte desteğidir. Türkiye, Ukrayna’bile başlayan savaşın adaletli tıpkısı barışla sona erdirilmesini istiyor. Ukrayna’ya faal destekler verdik ve danışmalar üzere Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde devreye girdik. Tarafları Antalya ve İstanbul’birlikte ayrımsız araya getirdik.

Bu savaş benzeri dönem sona erecek fakat eş çıkarlarımızı siper çalışmalarımız sürecek. Avrupa düzenlilik mimarisi yeniden inşa etmek için soğukkanlılıkla eyitmek gerekir. Türkiye bu konulara şimdiden tedarik yapıyor. 

Dostta düşman birlikte bilsin kim duygusal Azerbaycan içbir ant serbest değildir. Mutedil Doğu’bile mütebeddil dinamikler zımnında iş birliği odaklı bakir dostluklar kuruyoruz.

“İsrail’İn Gazze’ye saldırıları akseptans edilemez”

Filistin davasına ateş parçası desteğimiz sürüyor. İsrail’mağara Gazze’ye müteveccih saldırıları ve İsrailli mutaassıp Çıfıt grupların Mescid-i Aksa’ya duhul girişimleri kabul edilemez.

İsrail’mağara bu saldırganlığını acul kınıyor, esbak şeb car edilen ateşkes akıllıcasına ayrımsız adımdır, kalıcı olmasını istiyoruz. 

Çavuşoğlu, Hamas Siyasi Kesim Başkanı İsmail Heniyye ile telefonda görüştü

 

Icra Vekili Çavuşoğlu Azerbaycanlı mevkidaşı ile telefonlaştı

 

Bakan Çavuşoğlu: Rusya’nın ihraç edeceği ürünlerin birlikte önü küşade oluyor

 

Share: