Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Evire Çevire Sanatlar Fakültesi marifetiyle planlı “2. Arsıulusal Hars, Konferans ve Topluluk Sempozyumu” başladı.
Edremit ilçesindeki Uygulama Oteli’nde 8 ülkeden kestirmece 168 akademisyenin katılımıyla başlayan sempozyumun açılışında konuşan Vali ve Büyükşehir Uray Başkan Vekili Ozan Balcı, Van YYÜ’nün bölgenin önemli kurumlarından biri olduğunu söyledi.
Kültürün ve sanatın aynı cemiyet amacıyla çokça cesim olduğunu belirten Balcı, Ilbay kendisine bu ve buna analog ilmî etkinlikleri çok önemsediğini, kültür ve konuşma faaliyetlerini gerçekleştirenleri bakmak, işlerini kolaylaştırmak ve önlerindeki engelleri dercetmek üzere canla başla çalıştıklarını vurguladı.
Kültürün ve sanatın birleştirici yönünün dahi olduğunu aktaran Balcı, şunları kaydetti:
“Sevgiyi, muhabbeti artırıyor, insanlar arasındaki afiyet, gösteriş, türe, rahim kadar duyguların yaygınlaşması sağlıyor. Hars ve sanat kalifiye vukuf elde etmenin yer makro yoludur. Amacımız kalifiye bireylerden oluşan nitelikli aynı topluma topluluk olmaktır. Bunun yolu nitelikli vukuf topluluk olmaktan geçiyor. Bunun üzere kültüre ve sanata ehemmiyet çevirmek gerekiyor. Bire Bir hareket yapabilirsiniz amma kültür nutuk alanında üstelik insanların bire bir uğraşının olması geçişsiz. evet uğraşın ya da mebzul ayrımsız izleyicisi veya takipçi olun. Tığ bunu çocuklara kazandırmaya çalışıyoruz. Temel garaz kitlemiz torunlar ve çoluk çocuk. Kültürü, sanatı destekleyenlere fiyat veren idareciler yerine bu işle uğraşan insanları cesaretlendirmek, cesaretlendirmek, onların hayatlarını kolaylaştırmak istiyoruz.”
Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli ise insanın kendisini rapor ika yollarından birisinin üstelik musahabe olduğunu belirtti.
Sanat eserlerinin dayanabilen haddinden fazla kültür öğesi kadar toplumdan topluma, dönemden döneme değişik biçimlerde yorumlandığını anlatım fail Şevli, konuşmasının şöyle sürdürdü:
“Toplumun benzeri parçası olan bireyin eserlerine müstenit sanatsal işler, konusu, yöntemi ve ortaya çıkan eserin özellikleri bakımından kültüreldir. Buna karşın bireysel tıpkısı serüven olarak nitelendirilen sanatın, çok yönlü yapısı gereği sosyal, ekonomik, psikolojik başlamak amacıyla mütenevvi bileşenlerin rotasında ilerlediği de tanıdık bire bir gerçektir. Bu yönüyle öz ayrımsız beğenilen deneyim kendisine görülemeyecek laf olgusu, etkilendiği ve ayrımsız zamanda etkilediği sosyo-kültürel bileşenlerle birlikte değerlendirildiği oranda fehva kazanacaktır. Sonunda laf eseri, sanatçının imgeleminden süzülerek ifadesini bulsa dahi, eserin oluşmasını başlatan sevimsiz korkulu, birbiriyle daima ve kaçınılmaz benzeri etkileşim halinde olan toplumsal bileşenlerdir. Hars, laf ve topluluk alanlarıyla ilişkili değişik disiplinlere berrak olan sempozyumda selen ve tekellüm insanlarının birikimlerini paylaşması ve nitelikli bilimsel kazanımların elde edilmesini murat ediyorum.”
Konuşmaların peşi sıra oturumlara geçilen ve üç dönme sürecek sempozyuma, DOĞRU Fırka Van milletvekilleri Osman Nuri Gülaçar, Abdulahat Arvas, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan ve akademisyenler bile katıldı.
