Ulu Idareci Başarır’dan ‘Taşucu Liman Projesi’ne Aksülamel: “Çed Raporlarına, Murafaa Kararlarına Karşın Kıyım Devam Ediyor”

CHP Mersin Mebus Şanlı Dirayetli Başarır, Sazak’in Silifke ilçesinde yapılmak maksut Taşucu Liman Projesi’yle ilişkin “ÇED raporlarına karşın, mahkeme kararlarına karşın kıyım devam ediyor. Murafaa kararları tanınmıyor. Mersin’de bu envestisman yapılabilir amma orada değil, Taşucu’nda değil, Göksu Deltası’nda değil. Sulak arazilerimizin, topraklarımızın kötülük görmesini istemiyoruz” dedi.

CHP Mersin Saylav Mualla Idareci Başarır, Mersin’in Silifke ilçesi Taşucu bölgesinde olmak istenen liman projesiyle ilişkin yerine Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Misyon Kurum’un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na istifham önergesi verdi. Başarır, şu açıklamayı yaptı:

“ARTIK MERSİN’DEN KARANLIK ELLERİNİZİ ÇEKİN”

“Sazak Silifke ilçesi Taşucu’nda liman yapılmak isteniyor. ÇED raporlarına rağmen, duruşma kararlarına karşın kıyım bitmeme ediyor. Murafaa kararları tanınmıyor. Mersin’de bu envestisman yapılabilir ama orada değil, Taşucu’nda değil, Göksu Deltası’nda değil. Sulak arazilerimizin, topraklarımızın engel görmesini istemiyoruz. Benzeri derinti vadi var. Bu konuda çevre dernekleri ile belediyelerimizle, büyükşehir belediyemizle, STK’larla toplantı yapabiliriz. Ama yapılacak vadi orası değil. Murafaa kararlarını tanıyın, ÇED raporlarını okuyun, tanıyın ve anlayın. Biz Sazak’in tarihi güzelliklerinin, tarım alanlarının, ormanlarının iptal olmasını istemiyoruz. Bundan Sonra Mersin Ağacı’e dokunmayın. Sazak’e tıpkı hizmetiniz yok. Kat bitmedi, havaalanı bitmedi, sahil projesi bitmedi ama bize layık gördüğünüz nükleer santralci ve taş ocakları, katıksız zenginliklerimizin katledilmesi. Çıktı Sazak’den aynasız ellerinizi çekin.”

Başarır, Kurum’a şu soruları yöneltti:

-Gemilik projesinin ÇED müspet kararı tahrip edilmesine ve konunun Danıştay’a taşınmış olmasına rağmen inşaat işlemlerine başlanmış mıdır?

-Göksu Deltası Sulak Alan sınırları daraltımının uygunsuzluğuna dayalı Murafaa kararları olmasına rağmen idarenin mahkeme kararlarını uygulamamasının gerekçeleri nelerdir?

-Bölgede tersane yapımına engel oluşturulmaması amacıyla ait idarelerce siper altındaki alanların daraltılması ne basamak türel ve etiktir? Kesinleşmiş murafaa kararına rağmen Göksu Deltası sulak alan sınırlarının daraltılma gerekçelerinin kanuni dayanakları nelerdir?

– Taşucu Limanı ve Izansız Sahası projesi kapsamında temas yapım çalışmalarına başlanılmış mıdır? ÇED Sahası içerisinde gelişigüzel yapı yıkımı, restorasyonu ya da yapım işlemleri, dikme kesimi ve topoğrafik tensikat kabil yapım işlemleri gerçekleştirilmiş midir? Eğer yapıldı ise hangi yapılar üzerinde çalışma yapılıp, topoğrafik düzenlemelerin niteliğinin ne düzeyde olduğu ve kaç adet ongun ne iş ve işler maksadıyla kesilmiştir?

-Taşucu Limanı ve Kafasız Sahası çalışmaları neticesinde Mekân Kanunu’nun 15. Maddesi kapsamında, bu kanuna muhalif davrananların faaliyetlerinin durdurulması gerekmekteyken, ait idareciler tarafından vacip tetkik denetleme yapılmış mıdır? Eğer inceleme yapıldıysa ÇED süreci çerçevesinde değerlendirilip müeyyide uygulanmış mıdır?

-Esasen Çevre Kanunu’na aykırı davranılması zımnında ait şirkete rastgele idare nakdî ceza uygulanmış mıdır? Uygulanmamışsa gerekçeleri nelerdir?

-Evveli Göksu deltası sınırları içerisinde düz aldığı tanıdık günümüzde tampon bölgede artan Taşucu Limanı ve Izansız Sahası ÇED sahasında Serbest Bölge ve Endüstri bölgesi kurulması biyoçeşitliliğin korunması ve sürdürülebilirlik açısından ne büyüklüğünde doğrudur? Kentçilik ilkeleri ve eskimemiş dimdik site modellerinde bu soy bir örnek var mıdır?

-Ramsar Sözleşmesiyle esirgeme altına alınan bölgede yaşanan parçalanmamış bu gelişmeler, Lep Himaye Kanunu özellikle koyulmak için mevzuatımıza uygun mudur?

-12.07.2019 tarihinde dönemin kaymakamı Fehamet CİNBİR tarafından Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş namına yetkilendirilen Necati CAVLAK ile imzalanmış olan ve mecmu 423.618 metrekarelik Asıl Mendirek ve Dolgu Alanının 49 yıllığına “Kullanma Sözleşmesi”nin imzalanmış olmasının hukuki dayanağı nedir? bahis konusu alanın kaymakam eliyle “istimal izni” sözleşmesiyle kullanıma açılması, kurumlar ve normlar hiyerarşisi açısından yetkilendirmesi akla yatkın mudur? Kaymakamın kullanım izni sözleşmesi ile kayran tahsis etmesi hangi büyüklüğünde hukuki ve uygundur? Bunun örneği/örnekleri var mıdır?

“MERSİN, SİLİFKE, TAŞUCU BU KİRLİ YATIRIMINIZA GÖZ YUMMAYACAKTIR”

CHP Silifke İlçe Başkanı Bünyamin Uçar birlikte Silifke’nin rant uğruna kirletildiğini belirterek, şu açıklamayı yaptı:

“Göksu deltamızda ekincilik, balıkçılık, hayvancılık yapıldığı gerçeğini görmeliyiz. Deltamızda nesli tükenmekte olan endemik bitkiler, 330 kabil kuş türü, 350’nin üzerinde nebat barındığı gerçeğini görmeliyiz. Taşucu Mahallemizde yapılması planlanan Cey-Port Taşucu Arsıulusal Liman İşletmeciliği, çevresine ördüğü duvar arkasında tıpkı belde katliamı yapılmaktadır. Henüz ÇED süreci bitmeme ederken Cey-Port, utanç duvarının arkasında belde katliamının yapıldığını aşikâre görmekteyiz. Nahiye 1994 Arsıulusal Ramsar Sözleşmesi ile koruma altına alınan, 1. merhale tabii sit alanıyken bu Özel Yer Himaye Bölgesi (ÖÇK) daraltılarak bu sulu yatırımın önü açılmıştır. Mersin, Silifke, Taşucu bu kalıntı yatırıma ayn yummayacaktır. Tığ Silifkeliler adına yeşilin maviyle kucaklaştığı misilsiz güzellikteki denizimizi, bölgemizi korumaya bitmeme edeceğiz.”

Share: