‘Türkiye Tek Yürek’ bağışlarıyla birçok kat yapılabilir? İşin uzmanından ayrımsız anlayış geldi

Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası 10 ilde ağırbaşlı hasar oluştu. Depremden kıran binlerce birey kaybı yaşandı. Depremden etkilenen 10 ilin baştan ayağa kaldırılması için Türkiye bir tane kalpgâh oldu. Kamu monitör kanallarından kuma yayınlanan Türkiye Yegâne Yürek kampanyasında 115 milyar lirayı aşan armağan toplandı. Yaraları sarmaya bir nebze birlikte olsa bindi vermek isteğiyle Türkiye’nin herhangi bir köşesinden bergüzar ve yardım yağdı.

“BİR KAMPANYA BIRLIKTE İSTANBUL İÇİN YAPILMALI”

Fakat sadece zelzele sonrasında değil öncesinde da tılsım kabul etmek gerekiyor. İstanbul Kültürlü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Melik Koman, muhtemel İstanbul depremi öncesinde mehabetli aynı çağrıda bulundu. Koman, İstanbul’daki 1999 yılı öncesi parçalanmamış binalarda güçlendirme çalışmaları için kampanya başlatılması gerektiğinin altını çizdi. Koman, “İstanbul için konuşursak 1999 yılı öncesi tekmil binalarda ihya kampanyası başlatılması gerekiyor. Güçlendirilmiş bina ülkemizde it canlı tercih edilmiyor fakat eskimemiş yapılmış bire bir bina büyüklüğünde dayanıklı olanaklı ve maliyeti elan beş altı peki. Bu yaşanan depremde yıpranmamış binaların dahi yıkıldığını gördük. İstediğim bire bir kampanyada İstanbul amacıyla yapılsın ve şehrimizi depreme hazırlayalım” dedi.

“115 MİLYAR İLE KAYBEDİLEN BİNALARIN YÜZDELIK 30’UNU YAPABİLİRİZ”

Koman, toplanan 115 milyar liralık ile kaybedilen yapıların yüzde 30’unun yeniden mensur edilebileceğini belirterek, “Yer ve Kentçilik Bakanlığının Mimari ve Mühendislik için rakamlarını baz alırsak konut türü tıpkı yapının metrekare maliyeti 6 bin 850 liradan adisyon edilirse 100 metrekarelik bir hane yaptığımızı var sayalım; buna bakarak yaklaşık 170 bin daire yapılabilir. Bire Bir binada 10 kat düşünürsek toplamda 17 bin yapı yapılabilir. Deprem yaşanan illerde toplanmış 60 bin yıkılan ve ciddi hasarlı yapı olduğunu biliyoruz. Kaybedilen binaların bu durumda yaklaşık yüzde 30’unu bu bağışlarla karşılayabiliriz. Bu hareket Kocaeli ve Düzce depremlerine bakarak yapılarda elan akva aynı ivme oluşturdu. Dizayn esnasında yapıların hasar alacağını baştan akseptans ettiğimiz üzere bu sorun değil” şeklinde konuştu.

“2013 ÖNCESİNDE YAPILAN BİNALAR ÇOKÇA RİSKLİ”

Türkiye’dahi riskli yapı stokunun haddinden fazla çok olduğunu anlatan Koman, “Özellikle 2013 öncesi binalar haddinden fazla riskli. Deprem yönetmeliklerinin mantığı yapıların on paralık hasar almaması değildir. Şişman depremler olduğunda yapılar hasar alacaktır ancak insanlar içinden sağ çıkacaktır. Bizim depremle ilişik hedefimiz bu” diyerek konuştu.

“ENGEL DUVARLI YAPILAR DEPREMDE AYAKTA KALDI”

Türkiye’üstelik şantiyelerdeki demir işçiliğinin gerektiği üzere yapılmadığına özen calip Koman, “1967 Adapazarı, 1999 Kocaeli, Düzce depremi, 2011 Van depremi ve 2023 Kahramanmaraş depreminde da gördüğümüz amacıyla çıpa işçiliğini birinci sınıf yapamadığımız üzere ve denetimin sakat olduğu için bu dediğimiz durumu sağlayamıyoruz. O antlaşma bizim eksantrik bir takip geliştirmemiz gerekiyor. Benim önerim; yapılara betonarme gerelti duvar konulmalı. Gördük kim; TOKİ evlerinde katabolizma bir iki oldu. Çünkü betonarme perde cidar zihayat ve hatalara toleranslı yapılardır. Perde duvarlı yapılar depremde ayakta kaldı. Bu durumu yaşadığımız depremde da gördük. Bunu her binaya uygulayabiliriz tecrübemizde bu konuda var. İlk etapta engel cidar yapımını çoğaltmamız lazım” dedi.

“KARBON FİBER SARGI KOLONUN KESMEDEN DOLAYI KIRILMAMASINI SAĞLIYOR”

Berhava hazırdaki yapıların birçok formül bulunduğunu anlatan Koman, “Mevcut yapıları depreme dayanabilen ayla vermek amacıyla yenilikçi yöntemlerden birisi olan karbon fiber sargılarla kolonlar sarılabilir. Yapılara sönümleyici ve yalıtıcı eklenebilir. Karbon fiber ilişki kolonun kesmeden hava kırılmamasını sağlıyor. Depremlerde gördüğümüz katların sıkışık yıkılması durumunun önüne geçiyor. Bunun sayesinde yapının hasar alıp yıkılmamasına imkan sağlıyor. Yapı yönetmeliğinde tıpkı iş namevcut, ülkü işleyiştedir. Biz yapıların hasar alacağını yeniden kabul ediyoruz ve buna bakarak tasarımı yapıyoruz. Demirli Beton sünek tasarım şartlarına uyulsaydı, kolanlar akçakesme kırılmasıyla kırılmazdı, katlar yoğun yıkılırdı, bina ayakta kalırdı. Çatı metrukiyet edilebilirdi” diye bilgelik verdi.

Share: