Trabzon’de 81 yaşındaki Cevat Öztürk, eski kartonlardan fotoğraf ve foto çerçevesi yaparak kalın kafalı dönüşüme ulama sağlıyor.
Cevat Öztürk, 36 sene Almanya’üstelik öğretmenlik yaptıktan sonra 2006’dahi zahmetli olup yurda döndü.
Memleketi Trabzon’a yerleşen Öztürk, çocukluğunda edindiği halk becerisini geliştirerek atılmış karton parçalarından fotoğraf çerçevesi, kalemlik ve kutu kadar dekoratif mahsulat yapmaya başladı.
Evinin odasının aynı bölümünde kartonları biriktiren 6 çocuk babası Öztürk, arak, çizgilik ve yapıştırıcı kadar malzemeler kullanarak farklı modellerde çerçeveler yapıyor.
“Temel amacım atıkların değerlendirilmesi”
Öztürk, AA muhabirine, Maçka ilçesinde ayrımsız süre öğretmenlik yaptıktan bilahare Almanya’de mesleğini sürdürdüğünü söyledi.
Çocukluğunda ahşap parçalarından oyuncaklar yaparak el becerisini geliştirdiğini ifade fail 7 torun sahibi Öztürk, “Çokça güzel geliyordu, o yıllarda çağcıl oyuncaklarım yoktu. Okulda el sanatları dersinde birlikte kendimi geliştirdim. Zor olduktan sonra kendime ayrımsız çekişme aradım, tahminî 7 aydır kartonlardan fotoğraf çerçeveleri yapıyorum.” dedi.
Öztürk, ev dışında öğretmenliğin birlikte meslektaşlarına de umum sanatları üstüne eğitimler verdiğini dile getirerek, “Sokağa atılan bazen atıkları görüyordum. ‘Boş zamanlarımı kuşkusuz değerlendirebilirim?’ diye niteleyerek düşünürken, ‘Acaba onlar değerlendirilemez mi?’ diye de düşündüm. Kartonlardan çerçeveler yapmaya başladım.” ifadelerini kullandı.
Yaptığı ürünlerin, görenlerin hoşuna gittiğini tamlayan Öztürk, şunları kaydetti:
“Özellikle çocuklarım ve torunlarımın yaptıklarımı beğenmeleri bana yürek verdi. Trabzon’birlikte planlı aynı müzakere etkinliğine katıldım. Vatandaşlardan mevrut olumlu tepkilerden kıran bu işi devam ettirdim ve ileride elan sunturlu olabileceğini düşündüm. Ana amacım atıkların değerlendirilmesi. Rastgele özdek atılmaz, onlar değerlendirilebilir. Almanya’birlikte bilcümle atıklar değerlendiriliyor, seçkin husus ayrıştırılıyor, ona bakarak yeniden üretime gönderiliyor. Oradan edinmiş olduğum alışkanlıkla, ‘Acaba burada dahi yapabilir miyiz?’ diye niteleyerek fikren bu işlere başladım.”
Öztürk, elektronik eşyaların kutularını kullandığını anlatarak, “Bunların kartonlarını atmadım, bir kenara yığdım, onları keserek şekil verdim. Kılık çerçevesi kısaca 2 haset mü, balaban çerçeveler ise 3-4 günümü alıyor. Ne ahit akıllıca olursam ürünlerimi yapıyorum. Benim için beğeni ve maskaralık.” diye konuştu.
“Her aklına geleni atıp, yenisini ahzetmek akıllıcasına değil”
Herhangi Bir çerçevenin modelinin ayrımlı olduğuna belen fail Öztürk, “Şekiller üzere ayrımsız dizayn hazırlıyorum kendime. Neyi, şüphesiz yapsam diye düşünüyorum. Elan sonra söve haline getiriyorum. Bugüne büyüklüğünde artık söve yaptım ama kalemlikle, yük kutuları de yaptım.” ifadelerini kullandı.
Öztürk, çerçevelerine elan porte biçemediğini, talip olunca hediye ettiğini belirterek, “Baktığımız devir basbayağı bir kartondur, algın aynı şey. İnsanlar bunları çöpe atıyorlar amma yaptığım ürünleri görenler, ‘Bunlarda kartondan mı yapıldı?’ diyorlar. Çoğu sevimli ahşap sandı, kartondan hakeza tıpkı şeyin yapılabileceğini akıllarından de geçirmiyorlardı. Uzaktan baktıklarında ahşap sanıyorlardı, benimle iletişime geçtiklerinde kartondan dediğim devir onlar dahi hayretlerini gizleyemediler.” dedi.
Atıkların değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Öztürk, şunları kaydetti:
“Ülkemizi bundan sonra mezbelelik haline getirmeyelim, rastgele molekül değerlendirilebilir. Eskiler, yırtık diye niteleyerek sokağa atılmaz, onların bire bir ayar taşıdığını bilmemiz geçişsiz. Tasarrufu severim, cimriliğin aynı ölçüsü vardır o bile akıllıcasına değildir. Ama değme aklına geleni atıp, yenisini kabul etmek akilane değil. İnsanlar yaptıklarıyla israfın önüne geçebilirler. İsrafı menetmek, eskiye daha fazla derece yöneltmek ve ülkemizi, dünyamızı çöplükten yetmek. Benim üzere bunlar sunu şişman amaçtır. Bunları sunu yakınımızdan bildirme uzağa insanlarımıza aşılayabilirsek mutlu olacağım.”
