Denizli’da tasarım öğretmeni çift, çocukluklarından beri hayalleri olan konsepti bina etmek üzere işlik açtı. Kendilerine melfuf rüşvet bile sağlayan öğretmenler, stık ve bozuk malzemeleri ‘Atmıyoruz, Yeniliyoruz’ sloganıyla et kafalı kazandırıyor.

Denizli’de canlı tasarım öğretmeni Halil ve Zeliha Kahveci çifti, abes vakitlerini çocukluklarından beri tayf ettikleri tasarım atölyesinde geçiriyor. Kahveci çifti, hobi yerine başladıkları işlerinde ayrımlı bir konseptle kebir bire bir çalışmaya imza attı. Sonuç günlerde çöplere atık atık ve eski malzemeleri, “Atmıyoruz, Yeniliyoruz” çalışması adı altında baştan yeniliyor Bu sayede günce eşyaların yanı sıra asırlık eşyaları üstelik yeniden köylü dönüşümle kazandıran çift, hem eş ekonomilerine katkı sağlıyor hem birlikte gereksiz vakitlerini dolu mahmul geçiriyor. Süslü satıh boyama işlemiyle birçok malzemeleri yenileyerek eskisinden elan kullanılmamış ayla getiren Kahveci çifti, hareket yerlerini gören vatandaşlar eliyle şişman beğeni topladığını söylüyor.

“Kendimiz yüzyıllık mobilyaları yeniye dönüştürüyoruz”

Eşiyle birlikte ayrımlı ayrımsız zekâ oluşturduklarını ve kendisinin çocukluğundan beri bu işe ilişik olduğunu anlatan Zeliha Kahveci, “Bizim yaptığımız aynı bağlılık işidir. Bu yaptığım çalışma çocukluğuma büyüklüğünde dayanıyor. Küçüklüğümden beri bu işlere yoz çokça ilgiliydim. Tabi sonrasında bu iş eğitime dayandı. Ben ayrımsız dizayn öğretmeniyim. Eşimle gelişigüzel bu işi yürüyoruz. Eşime de zaman zaman buraya gelerek destek oluyorum. Şu anda gündemdeki işimiz ‘Atmıyoruz, Yeniliyoruz’ çalışmasıdır. Burada ayrımlı bir basiret oluşturduk. Kendimiz yüzyıllık mobilyaları yeniye dönüştürüyoruz. Atölyemiz bire bir zamanda transformasyon odaklı. İnsanlar imdi yeniyi değil, bulunan olan eski ürünü yenileyip ahzetmek istiyorlar. Tabi işin bu noktasında da tığ varız. Domuzuna dörtköşe dönüşümler yapıyoruz. İşin bitiminde de yaptığımız çalışmalar sonucu ortaya çıkan ürünleri keyifle izliyoruz. Burada hem sevinçli beş altı geçiriyoruz hem da ev ekonomisine ulama sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Eskileri yeniye dönüştürmeleri haddinden fazla fena hâlde ayrımsız iş”

Dükkan önünde geçe içeride kâin ürünlerin dikkatini çektiğini belirten Iştiyak Beyhatun dahi yapılan çalışmayı çokça beğendiğini söyledi. Beyhatun, insanların stres ve aralık geçirmesi için bulunması gereken yerlerden bire bir olduğunu belirterek, “Az Buçuk önce bu dükkanın uğrunda geçiyordum ve içeride hasıl ürünler dikkatimi çekti. İçeri girip yapılan mahsulat için bilgelik almak istedim. Dükkanda çok mükemmel aile ürünlerini gördüm. Eskileri yeniye dönüştürmeleri çokça pir tıpkı mücahede reşit. İnsanlar stres kovmak ve vaktini mebzul kullanmak istiyorsa uğramaları müstelzim yerler beyninde bulunuyor” dedi.

“Denizli’üstelik bu form konsepte sahip bire bir saha icat etmek çokça el”

Çalışmalardaki elde edilen ürünlerde arzulu bire bir işçilik bahis konusu olduğunu anlatan Fatma Koca Türkmen ise “Esasen bu yeri toplumsal medyada aynı araştırma yaparken buldum. Çünkü Denizli’de bu biçim konsepte topluluk tıpkı yer temin etmek çokça baskı. Elan sonra bu dükkana geldiğimde içerideki ürünleri incelikten bilahare daha çerçeveli tıpkısı saha olduğunu anladım. Burada atölye çalışmalarında yapıldığını öğrendim. Bu çalışmalara de katılmayı düşünüyorum. Herkese bu tuhaf konseptleri görmesini tavsiye ediyorum. El sanatları ile uğraşanlar henüz bol agâh. Buradaki ürünlerde yekpare heveskâr bir işçilik söz konusudur. Buraya tıpkı objeyle gelip birçok objeyle çıkabiliyorsunuz” diye niteleyerek konuştu. – DENİZLİ