Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde kestirmece 2 bin dönümde müesses Ormanya’ya çorlu getirilen, tedavilerinin arkası sıra gene doğaya salınmasının cins olmadığı belirlenen kuş türleri, habitatlarına uygun barınaklarda yaşamlarını sürdürüyor.

Ormanya Çandır Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezinde tedavi edilen ve doğaya salınamayan aşılanmamış hayvanları, tabii dirim parkında oluşturulan özel barınaklarda ömürlerinin sonuna kadar mihman ediliyor.

Avrupa’nın sunu balaban saf hayat parkı Ormanya’bile, 3 kaşıkçı kuşu için “Pelikan Adası”, 19 leylek için “Soysuz Leylekler Evi”, 3’ü altın 9 delicesine, 2 uzun hayvan kartalı, 3 şah kartal, 3 yağız akbaba, 1 Akdarı akbabası amacıyla “Mânialı Kuşlar Barınağı” oluşturuldu.

“Ormanya ikinci tıpkı yuva ve rüya oluyor”

Ormanya Mesul Baytar Hekimi Muhammet Nalkıran, AA muhabirine, 12 bölümden oluşan parkın 2 bin dönümde müesses olduğunu söyledi.

Göç yolundaki Kocaeli’nin birçok hayvan türüne karı sahipliği yaptığını belirten Nalkıran, Ormanya Aşılanmamış Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezine getirilen hayvanların öncelikle tedavi edildiğini, arkası sıra birlikte bulundukları bölgede doğaya salındığını bildirdi.

Nalkıran, doğaya salınamayacak durumdaki hayvanlar amacıyla ise zat türlerine özgü yerleşme alanları oluşturduklarını dile getirerek, şöyle konuştu:

“Engelli kuşlar amacıyla oluşturduğumuz barınaklarda pelikanlar, leylekler, şahinler, kartallar ve akbabalar bulunan. Geliş sebepleri beyninde daha çok silah yaralanmaları ve travmatik yaralar bulunuyor. Doğada tekrardan yaşaması kabil olmayan bu hayvanlara Ormanya ikinci ayrımsız yuva ve umut oluyor. Bu tür özürlü hayvanların doğada emanet şansı olmadığı amacıyla onlara genişlik makul ortamı burada oluşturmaya çalışıyoruz. Ziyaretçilerimiz üstelik bu hayvanları yakından gördükleri amacıyla az çok kıvançlı.”

Doğada değme hayvanın ekosistem üzere mefret olduğunu vurgulayan Nalkıran, merkeze mevrut hayvanları öncelikle doğaya kazandırmayı amaçladıklarını söyledi.

Çandır yaşam alanında maksat türlerinin zer geyik olduğunu tamlayan Nalkıran, burada 63 kızıl geyiği barındırdıklarını kaydetti. Nalkıran, bu altın geyiklerden yavrular elde ederek doğaya kazandırmaya çalıştıklarını sözlerine ekledi.