TACETTİN DURMUŞ
HDP Âdem Genel Başkanı Mithat Sancar, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen, basına ve toplumsal medyaya kullanılmamış yaptırımlar getiren kanun teklifine ilişkin, “İktidar, umumi matbuat üzerindeki baskılarda yurt kaldığı yerde, deminden de genel ağ basınını tamam tıpkı arama altına almayı hedefliyorlar. Bu kanun teklifi, kök anlamda bütün benzeri kuşatma operasyonudur. Sansür yasası teklifidir bu. Yoksa onların dediği kadar ‘dezenformasyonu önleme yasası’ değildir. Dezenformasyonun, yanlış maniple vukuf ve haberin kaynağı doğrusu bu iktidardır. İktidarın İletişim Başkanlığı da dezenformasyon merkezi halinde gelmiştir. Gerçekleri çarpıtma ve üzerini örtme görevi ile iş başındadır” dedi.
Mithat Sancar, partisinin Kars İl Başkanlığı yoluyla düzenlenen “Halkımıza Sözümüz Var. Hal Bizde” ünlü el toplantısı için geldiği Kars’ta, bugün gazetecilerle kahvaltıda buluştu.
“BU, SANSÜR YASASI TEKLİFİDİR”
Burada yaptığı konuşmada gündeme ait değerlendirmelerde mevcut ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sancar, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen, basına ve içtimai medyaya yönelik bakir yaptırımlar içeren yasa teklifinin, dezenformasyonu önleme yasası olmadığını ve siki denetim yasası olduğunu istikbal sürdü. Sancar, şöyle konuştu:
“Basın, fakat müstakil şartların olduğu yerlerde görevini yapabilir. Müstakil şartların bulunmadığı ülkede hangi basın görevini yapabilir ne de cemiyet bilgi kabul etme, hikmet iktisap hakkını kullanabilir. Hakeza ortamlarda kısıtlayıcı yöntemler haddinden fazla daha olağan devreye sokulabilir. Ürkmek iklimi, elhak bu ülkede bu iktidarın genişlik anne yöntemi, rejim tekniğidir. Utanmak iklimini bilgili kılıyor. Fakat istinkâf etmek duvarının kırılabileceği yerlerde bile yasaklarla, polisiye tedbirlerle bu açıkları ve gedikleri kapatmaya çalışıyorlar. Basına siki denetim yasası tüm de bu amaçla hazırlanmıştır. Umumi matbuat üzerindeki baskıların dar kaldığı yerde, demincek bile genel ağ basınını mecmu bir taharri altına almayı hedefliyorlar. Basına temel anlamda tüm bir abluka operasyonudur, bakir kanun teklifi. Sıkı Denetim yasası teklifidir bu. Yoksa onların dediği gibi ‘dezenformasyonu önleme yasası’ değildir. Dezenformasyonun, kusurlu manipülatör bilgi ve haberin kaynağı doğrusu bu iktidardır. İktidarın İletişim Başkanlığı, ülkede dezenformasyon merkezi halinde gelmiştir. Gerçekleri çarpıtma ve üzerini örtme görevi ile aksiyon başındadır. Demin da bu yetmiyor, basının tamamını, internet basını özellikle almak üzere umum bir taharri altına almayı hedefliyorlar. Toplumu durdurmak, kendine güvenmeyen, halkına güvenmeyen iktidarların başvurduğu yer yüce yönetmedir. Bunu dünyadaki mütenevvi örneklerden biliyoruz. Kaybetmekte olan iktidarlar hırçınlaşır ve rızayı üretemedikleri yerde korkuyu büyütmeye çalışırlar. Halkın kendilerine rızası azaldıkça korkuyla ayakta kalmaya çalışıyorlar. Bu iktidar, benzeri ürkmek imparatorluğu inşa etmek ve toplumu suskunlaştırarak, sessizleştirerek varlığını sürdürmeyi hedefliyor. Bizler, siki denetim yasasına karşı çalışkan ayrımsız politika yürütüyoruz. Meclis’te birlikte bunu yapıyoruz. Meclis’te gösterdiğimiz direnç ehliyetli değil, kocaoğlan zamanda bütün el erki güçleri ile gelişigüzel bu yasa teklifine çalışkan tıpkı aksülamel göstermemiz ve uygulanmasına cebin de canlı tıpkısı tesanüt ortaya koymamız gerekiyor. Seçimlere yaklaştıkça iktidarın eş manevralarının artacağını görüyoruz.”
“IŞ VE ÖZGÜRLÜK İTTİFAKI İLE ALTILI MASA ARASINDAKİ FARK NEDİR”
Mithat Sancar, “Faaliyet ve Özgürlük İttifakı ile Altılı Masa arasındaki ayirt nedir” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Yapacağımız yegâne özdek, güçlerimizi birleştirmektir. Bizler, HDP adına kurduğumuz Çalişma ve Özgürlük İttifakı ile birlikte, bulunduğumuz seçme yerde halkın sesine kulak vermek namına şişman çaba harcıyoruz. Yolumuzu masa başında ve tümen merkezinde belirlemiyoruz. Politikalarımızı halkla müşavere ederek, halkı kulaktan, onlarla daima etkileşim süresince kalarak oluşturuyoruz. artık birlikte hep anne konularda ayrımsız politikayı izlemeye bitmeme edeceğiz. Mesai ve Özgürlük İttifakı büyüyecektir. Önümüzdeki en mehabetli hedef, bu ittifakı yeryüzü degaje kesimlere; ezilenlerin, sömürülenlerin, namevcut sayılanların, ötekileştirilenlerin tümünü kapsayacak tıpkısı genişliğe ulaştırmaktır.
“HALKIMIZ BİLSİN Kİ BİR ALTERNATİF VAR”
Bizim, bu amacımıza ulaşmamız üzere üstelik haddinden fazla elan fazla çalışmamız gerektiğinin farkındayız. Amma halkımız bilsin ki bire bir almaşık vardır. Emekten yana, sömürüye karşı, adaletsizliği ortadan kaldıracak, adaleti savunan, bu baskılara cebin duracak, özgürlüğü savunan, yalan iktidarına karşı hakikatin peşini bırakmayacak tıpkısı alternatifi kesinkes nesir edeceğiz. Vakit Kaybetmeden seçimler üzere değil, seçimlerin sonrasında da yıpranmamış ayrımsız çıban, demokratik ve özgürlükçü, emekten yana tıpkı değişimin tüvana motosiklet gücü haline geleceğiz. Zaman yaptığımız husus, bilcümle bu adaletsizliklere karşı yer açık kesimlerin savaşım ortaklığını sağlamaktır. Faaliyet ve Özgürlük İttifakı, gayrı iki ittifaktan da çokça temel noktalarda ayrışmaktadır bittabi. Adı üzerinde, emekten yana tıpkı uyum ve özgürlükçü bir yaşam yapmak için yola çıkmıştır. Başka ittifaklar, Cumhur İttifakı’nı söylememe dahi lüzum namevcut, biraz geçmiş konuşmamda Topluluk İttifakı’nın ve onun iktidarının yarattığı çöküşü örneklerle anlattım, Altılı Masa’nın şu asıl kadarki çalışmaları ile ilişik değerlendirmeleri halkın takdirine bırakıyoruz. Amma esas konularda kandırma edici işlek tıpkı alternatif genişlik noktasında sıkı kaldığını dahi herhangi bir yerde söylüyoruz.
“KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNDE EKSİK KALMIŞTIR”
Masala Kürt sorununu gündeme yekpare anlamıyla kabul etmek ve tıpkı sulh ve çözüm programı oluşturmak konusunda sakat kalmışlardır. Şu ana büyüklüğünde üzerinde ulaştıkları asıl yasakçı, Güçlendirilmiş Mebus Sistem’e dönüştür amma bunun, Türkiye’nin bu çoklu krizden çıkışı üzere ehliyetli tıpkı vaat olduğunu düşünmüyoruz. Bizler, bilcümle krizlere çözüm üretecek; demokratlık, ekonomi, firez alanlarında üs alternatifleri sunacak ayrımsız dokunaklı olarak görüyoruz kendimizi. Geleceği bu temelde mensur edecek sakil biziz.
“DOĞRULUK SEFERBERLİĞİ KONUSUNDAKİ ÇAĞRIMIZI YİNELİYORUZ”
Tabiatıyla ki Emek ve Hürriyet İttifakı ve bunun büyüyerek oluşturacağı blok, mebusluk seçimlerine birlikte gelişigüzel eksiltmek üzere icraat yapıyor. Amma bizim şu anki anne gündemimiz, hep bu adaletsizlik seferberliğine alın aynı hak seferberliği yaratmaktadır. Hak seferberliği konusundaki çağrımız birlikte kendini demokrasiden ve adaletten yana gören herkesedir. Bütün siyasal çevreleredir, bütün bireyleredir. Hep gelişigüzel uğraş için bu çağrıyı yapıyoruz. Seçimler üzerine da tavrımız açıktır. Bunu elan ilk de söyledik. Bizler, oluşturduğumuz ittifakla büyüterek yaratacağımız iri demokrasi bloğu ile parlamentoda açacak alçak haline gelmeyi hedefliyoruz. Halkların, emekçilerin, herhangi bir kesimden inançların temsilcilerini eş hedefte buluşturacak şişman bire bir temsiliyeti böylece parlamentoya taşımayı hedefliyoruz. Böylelikle hem parlamentoda hem üstelik toplumsal yaşamın rastgele alanında dönüşümü gerçekleştirecek tüm bire bir dinamizm ve tüm ayrımsız motor güç oluşturacağız.
“HERKESE FARKLILIKLARIMIZLA BIRLIKTE VOLTA ÇAĞRISI YAPIYORUZ”
İktidarın AKP’ye ve MHP’ye fikir veren bilcümle vatandaşlarım karışma kalkışmak üzere, Altılı Ganyan Masa’daki partiler ve onların tabanı karışma görünmek amacıyla, Türkiye’de adaletsizlikten şikayet fail yegâne biricik hep efrat dahil tutmak üzere herkese, farklılıklarımızla beraberinde yürüme çağrısı yapıyoruz. Ayrıştıran değil birleştiren ayrımsız çağrıdır bu. Çünkü adalete alın eş tıpkısı mücadele teklifinde bulunuyoruz. ayrı ayrı seçeneklerin ortaya çıkması demokrasinin gereğidir. Bu gereği ve gerçeği düşmanlaştırma, maksat ve tiksinme amacıyla kullananlar ortadadır. İktidar, farklı toplum kesimlerini birbirine alın kutuplaştırmakta ve cepheleştirmektedir. Sonsuz ‘hain’ ve ayrımsız kelimelerle benzeri istinkâf etmek, gerginlik ortamı yaratmaktadır. Tığ ise nefrete ve ayrıştırmaya karşıyız. Şayet bizler zaman lazım desteği alıp iktidarı evet da yönetimi belirleyecek ayrımsız okkalı haline gelirsek ayrımcılığı seçme alanda ortadan kaldıracak politikalar izleyeceğimizi söylüyoruz. Farlılıklar vardır amma ayrımlılık eylemek, ayrımcılık eylemek, ayrımcılığa temel oluşturan tıpkısı vakıa emretmek değildir. Farklılıklarımızı ayrıştıran ve ayrımcı amaçlarla kullananlara karşı bedel ve müstakil bire bir yaşam vaat ediyoruz.
“AKP VE MHP’YE FIKIR VEREN YURTTAŞLARIN DA ADALETSİZLİKLERDEN RAHATSIZ OLDUĞUNU FARKINDAYIZ”
Tığ, küçülten değil, demokratlık mücadelesini büyüten benzeri çağrı yapıyoruz. Bizler, mütenavip olduğumuzu söylüyoruz. Bizler, bu iktidara, AKP’ye ve MHP’ye düşünce veren yurttaşların dahi adaletsizliklerden tasalı olduğunu farkındayız. Şu anda bütün toplum kesimlerine ulaşmaya çalışıyoruz. Şayet burada ayrımsız toplaşma, burada benzeri ortaklık oluşursa mevcut iktidarı durdururuz. Saf adına Millet İttifakı’nın seçmenlerine üstelik çağımız var. Ama esas itibariyle iri el erki ittifakı, değişik toplum kesimlerini asıl ilkeler ve ana hedefler etrafında aynı araya getirmeyi amaçlıyor. Katıksız yerine bu benzeri siyasal yarıştır amma bizim için yalnız panel konkur değil, tıpkı zamanda içtimai tıpkısı sorumluluktur. Şayet kastettiğiniz cumhurbaşkanlığı seçimi ise bizler, Budun İttifakı ve farklı aykırılık partilerine çağrımızı 1,5 yıl ilk yaptık. Benzeri sene ilk dahi yazılı bire bir metne dönüştürmüştük. Anlaşılan konularda çıplak danışma, aracısız diyalog yöntemi uygulanırsa ve ana konular ve ilkelerde, intikal sürecinin nasıl yapılandırılacağı üstüne uzlaşma oluşursa ortak aday fikrine bile açığız. Bizden daha müspet, demokrasinin önünü açıcı kurucu bire bir kaime ortaya koyan apayrı benzeri sözleşme yok. Gücümüzün farkındayız ama gücümüz çabucak seçmen sayısından ibaret değil, yani sayısal değildir. Gücümüz, bir zamanda gerçeklik dönüşümün açık oturum alanıdır. Biz, esas bir siyasal inkılap istiyoruz. Eğer bu iktidardan sıyrılmak istiyorsak o zaman gerçek tahavvül konusunda, demokratik transformasyon ve hazar üzerine dahi ana ilkelerde uyuşma üzere müzakereye çıplak koyulmak gerekir, biz açığız. Biz, müzakereye ve diyaloga açığız.”
