Malakanlardan artan su değirmenleri asırlardır Karslıların hizmetinde

Çarlık Rusya döneminde silahlanmaya cebin çıkıp savaşmadıkları amacıyla cımbar edilerek Kars’a yerleşen Malakanlarca Arpaçay ve Kağızman ilçelerine yapılan akarsu değirmenleri, asırlardır köylülere bakım veriyor.

1877-1878 Osmanlı-Zalim Savaşı’nda Kafkas ve kısmen Anadolu’ya çımbar edilen, çarpışma ve silahlanmaya cebin çıkan Malakanlar, ekincilik ve hayvancılık çalışmalarıyla bölgeye büyük ulama sağladı.

Yerleştikleri Kars’ın birçok noktasında su değirmenleri yaparak, köylülerin tahılını öğütmeye başlayan Malakanlar, kentten göçerken üstelik yaptıkları bu işletmeleri ön halkına bıraktı.

Arpaçay ilçesine ilişkin Küçükçatma ile Kağızman ilçesine ilişkin Ortaköy ve Tunçkaya köylerindeki değirmenler, un ve ebebulguru hazırlayan köylülere asırlardır bakım veriyor.

Dere kıyısında kurulan su değirmenlerinde mekân köylerden getirilen buğday ve arpalar, evvel eliminasyon işleminden geçiriliyor. Sonrasında temizlenen mahsulat, suyun gücüyle çarkları dönen değirmen taşına gelerek öğütülüyor. Burada işçilerce torbalanan ürünler, evlere ulaştırılıyor.

“Unu güzelce oluyor”

Kağızman’bile dedesinden babasına mütezayit değirmeni üçüncü batın adına işleten Erhan Ulusoy, AA muhabirine, Malakanlardan küsurat değirmeni nesilden nesile aktarmaya çaba gösterdiklerini söyledi.

Kendisinden sonradan üstelik değirmeni oğlunun çalıştıracağını anlatan Ulusoy, geleneksel yöntemle vatandaşlara bakım etmekten bahtiyarlık duyduklarını belirtti.

Mesaisinin günün geçmiş ışıklarıyla başladığını tabir eden Ulusoy, “İlk sulara bakıyorum, kanallarda onarımdan bilahare değirmeni çalıştırıyorum. Bu değirmenin özelliği suyla çalışması, canlılık değirmenlerden çok iyidir.” dedi.

Elektrik ile akarsu değirmeni arasındaki farkı anlatan Ulusoy, “Düdüklü tencerede pişen yemek alışılagelen tencerede pişen yemeğin tadını vermez. Su değirmeni dokunaklı öğüttüğü amacıyla unu fena hâlde oluyor. Elektrikli değirmen aceleci öğüttüğü üzere bu kadar ferah olmuyor.” diyerek konuştu.

Küçükçatma köyünde değirmencilik yapan Yiğitlik Kayaç da yaklaşık bire bir buçuk yüzyıllık değirmeni çalıştırdıklarını, kendisinden sonra bakacak kimsenin bulunmadığını belirtti.

“Bize değirmen Malakanlardan kaldı. Onlar giderken bize sattı, tığ birlikte bire bir şekilde devam ettiriyoruz.” diyen Kaya, gücü yetene büyüklüğünde işi bitmeme ettireceğini ancak köylerinde bambaşka işletmeci olmadığı amacıyla değirmenin kapanabileceğini anlattı.

Değirmene arpa öğütmeye mevrut Alican Şimşekli Fener de hayvanları amacıyla kırma yapımında alelhusus akarsu değirmenlerini tercih ettiğini belirterek, “Hasat sonrası aldığımız ürünü, sabah 06.00’bile kalkıp değirmene getirdik. Değirmene getirdiğimiz şita hazırlığı için, arpayı birlikte hayvanlara pili yapacağız.” ifadelerini kullandı.

Share: