Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bir şeb anlayışsız gelebiliriz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Cenup sınırlarımızı tıpkı uçtan tıpkı pöç, 30 kilometre derinlikte bire bir koridorla güvence altına alana kadar mücadelemizin bitmeyeceğini buradan tüm dünyaya bire bir sefer henüz zar ediyorum. Bilcümle söylediğimiz üzere tıpkısı akşam ansız gelebiliriz. Hem bile değme yere gelebiliriz” dedi.

Reisicumhur Erdoğan, yanı sıra TBMM Başkanı Mustafa Şentop, MHP Umumi Başkanı Ululuk Bahçeli, BBP Umumi Başkanı Mustafa Destici ve parçalanmamış bakanlarla Malazgirt Zaferi’nin 951’inci yıldönümü etkinliklerinin yapıldığı Bitlis’in Yabani Armut ilçesindeki Çahro mevkine geldi. Burada toplanan kalabalığa seslenme fail Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 951. seneidevriyesinde Odalık Alpaslan’ı rahmetle andığını belirterek, “Ülkemiz ve milletimiz için hayırlara komütatör olmasını Allah’tan diliyorum. Çakal Armudu bizim medeniyetimizde Kubbetül İslam diye niteleyerek tanım ediliyor. Kıyısında kurulduğu Van Gölü, Nemrut ve Süphan dağlarıyla ve henüz nice güzellikleriyle maziden atiye kurduğumuz köprünün kilit taşlarındandır. Avrupa’nın öz içindeki barbarlığın zirveye ulaştığı, dini amaçlı görünen ama esasen tamamen çapul oruçlu haçlı seferleriyle oluk oluk koku döktüğü, doğudan batıya tıpkı medeniyet göçünün yaşandığı çağlarda Çakal Armudu bölgesinin ışıltılı yıldızı olarak öne çıkmıştır. Gençler Yabani Armut asırlar boyunca Padişah Alparslan’ın Malazgirt’te açtığı kapının adeta muhafızı ve teslim merkezi olmuştur. Hazreti Ömer’den Hükümdar Alparslan’a birçok büyüklerin bize mirası olan bu site bir Malazgirt kadar maatteessüf uzun uzun bir müddet ihmal edilmiştir. Malazgirt ile birlikte Ahlat’ı de tarihi ve manevi ehemmiyetine makul şekilde baştan imar ve canlandırma ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı Külliyemizin tıpkı şubesini dahi burada düz yazı ederek Rum’yu milletimize vatan özne ecdadın mirasına eş çıkıyoruz. Okçular Vakfımızın gayretleriyle elden ecdadın mirasına topluluk çıkmakla kalmıyor nesilden nesile gururla aktarılacak bire bir geleneği üstelik burada yerleştiriyoruz. Gençlerimizin Çakal Armudu’a ve Malazgirt’e erbap çıktıklarını gördükçe şişman ve zihayat Türkiye’nin geleceğine olan güvenimiz 2053 vizyonundan umudumuz artıyor” dedi.

“Bağımlı bazıları bu bozkıra bizim ısrarla illet yatırım yaptığımızı, gençlerimizi teşvik ettiğimizi anlamıyor, intikal etmek istemiyor” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bu kesimlerin dünyanın dört bir yanındaki toplumların de bizim gibi binlerce yıllık birlikte değil yaşadıkları coğrafyadaki tıpkı kaç yüzyıllık varlıklarını anlamlandırmak üzere buluş ettikleri tarih ve hars nesir çabalarını hayranlıkla strateji ve takdir ettiklerini biliyoruz. Bir kesimler konu Türkiye olunca, konu Küçük Asya olunca, bahis Türk milleti olunca, bahis İslam olunca tüm bir mankurtluk tavrıyla müstehzi, alaycı, horlayıcı ayrımsız tavrın içine giriyorlar. Seçme ne büyüklüğünde bunların kanından dahi olsa, imanından üstelik, vatanımıza olan aidiyetinin üstelik kuruntu duysak dahi kendilerine ne yaptığımızı, illet yaptığımızı modül lime anlatmayı sürdüreceğiz. Çünkü Reisicumhur olarak sorumluluğumuz ve mirasçısı olduğumuz medeniyetin kotları bunu gerektiriyor. Tamam Çakal Armudu ve Malazgirt geçmişi, bugünü ve yarınıyla Türkiye’dir. Ahlat ve Malazgirt Anadolu’nun ebedi vatanımız yerine tescilidir. Yabani Armut ve Malazgirt medeniyetimizi baştan yükseltme irademizin adıdır. Ahlat ve Malazgirt dostlarımıza güven, düşmanlarımıza utanmak veren o yükselişimizin mührüdür. Yabani Armut ve Malazgirt yeni nesillere cemaat oldukları değerlerin ve vatanın bedelini hatırlatacak bir semboldür. Ecdadın gazadan gazaya koşarak inşa ettiği mefret tarihi merhum sosyologlarımızdan Erol Güngör şöyle anlatıyor; Savaşa dua ile başlanır, gülbank çekilir, yürüyüşte ve hücumda tekbirler alınır, cidal sırasında bayrak dibinde kalaba hafızları vasıtasıyla fetih suresi okunurdu. Bu gelenek Mohaç’ın gazilerini ta Malazgirt gazilerine, oradan da Bedir’üstelik çarpışan inan ordusuna bağlar. Peki hamdolsun bugünde askerimiz, jandarmamız, polisimiz, korucumuz tıpkısı inançla, aynı cesurca Bedir’deki iman ordusuna kadar uzanan tıpkısı imanla mücadelesini yürütüyor. Yakarış ile tekbir ile Fetih Suresi ile çıkılan hümayun benzeri mücadeleden zaferin da gerçekli olduğuna içten inanıyor muyuz? Elbette dizge varsaymak zorunda değil, inan bile tıpkısı baht meselesidir. Kimsenin inancı ve imanıyla canları pahasına uğraş eden, alın terini ve kanını bu uğurda akıtmadan çekinti göstermeyen kahramanlarımıza saygısızlık etme hakkı de yoktur. Kimesne duadan, tekbirden, salavattan erinçsiz olmasın. Zira bu dualar, tekbirler, bu salavatları; kökeni, inancı, meşrebi hangi olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde dallı güllü herkesin istiklali ve istikbali üzere verile cansiperane mücadelenin manevi zırhıdır.”

“Sultan Alpaslan, Malazgirt’te yengi kazandığında çabucak Selçuklu’nun değil, Rum’u, Ermeni’si, Yahudi’siyle Küçük Asya’daki herkesin geleceğini aydınlatan aynı ışık yakmıştı” diyen Erdoğan, “Fatih Odalık Mehmet İstanbul’u fethettiğinde temas inançtan insanın onurunu garanti altına almıştı. Milli mücadeleyi kazanıp cumhuriyetimizi kurarken dahi Anadolu’üstelik tüvana ve Küçük Asya’ya sığınan herkesin canını ve malını kurtarmıştık. Bu şişman zaferi üstelik İstiklal Marşımızdan hatırlayalım. Bugünde ülkemizi dünyanın yer tüvana ülkeleri arasına oyulgamak için verdiğimiz demokratlık ve kalkınma mücadelesi, zat vatandaşlarımız ve dostlarımızın ıcığı cıcığı içindir. Tek şüphesiz akıbet dönemdeki mücadelemizin sunu konkre örneği 15 Orak Ayı destanıdır. Dudağında tekbir, elinde simge, namusun şiarı yiğitler gördüm. Tığ bu ülkedeki beher vatandaşımızın güvenliğini, huzurun teminat altına almak üzere terör örgütlerinin başını ezdik ezmeye devam ediyoruz. Cudi’dahi, Gabar’bile, Tendürek’te, Bestler Deresi’nde ezdik, ezmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Terörle uğraş şehitlerini Şehit Aydoğan Aydın Paşa’nın sözleriyle yad fail Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Asırlara kıymet im ve hizmetler ürettik. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız temas yardımı, inşa ettiğimiz değme eseri, vatandaşımıza sunduğumuz gelişigüzel hizmeti bu anlayışla hayata geçirdik. Tığ obu ülkedeki aynı ferdin geleceğine güvenle bakabilmesi amacıyla vizyonlarımızı genişletiyor ve büyütüyoruz. Tahminî 11 yıl evvel zaman bu vizyonun hesabına 2023 demiştik. Bugün 2053 diyoruz, yarın 2071 diyerek yolumuza bitmeme edeceğiz. Tabiatıyla kalkınmadan güvenliği, diplomasiden ekonomiye tek alanda mücadelemiz bitmedi, bitmeyecek. Bilindiği kabilinden geçkin Fırat Kalkanı Harekatımızı 6 sene dönümüydü. Terörle mücadelede sınırlarımız içerisinde ve ötesinde görev eden şehitlik ve yiğitlik mertebelerine vasıl kahraman askerlerimizin rastgele birine şükranlarımı sunuyorum. Halan sınırlarımızda ve ötesinde kahramanca savaş fail askerlerimize ve kamu güvenlik güçlerimize başarılar diliyorum. Cenup sınırlarımızı ayrımsız uçtan benzeri pöç, 30 kilometre derinlikte benzeri koridorla güvence altına alana kadar mücadelemizin bitmeyeceğini buradan eksiksiz dünyaya tıpkısı posta elan zar ediyorum. Kendileri diledikleri ant diledikleri yere harekat düzenleyip bize ‘sakın ha’ diye niteleyerek inç sallayanların riyakarlıklarının farkındayız ve bu içtenliksiz ifadeleri katiyen dikkate almıyoruz. Ülkemizin güvenlik önceliklerine bakarak, kendi planlamamıza bakarak bu operasyonları sürdüreceğiz. Bilcümle söylediğimiz kabilinden tıpkısı geceleyin ansız gelebiliriz. Hem birlikte seçkin yere gelebiliriz. Bizim diğerlerinden farkımız kimsenin toprağından, birliğinden beraberliğinden gözümüz yoktur. Sadece kişi güvenliğimiz ve dostlarımızın huzuru üzere çalışıyoruz. Geçmişi sömürge ve katliam lekeleriyle kırcı olan tek ülkenin Türkiye’nin bu haysiyetli ve adil mücadelesine bayram söylemeye hakkı yoktur. Türkiye’nin önünü 2 asırdır kullandıkları yöntemlerle daha çok kesemediklerini görenlerin 2023 yaklaştıkça yıpranmamış oyunlar, yıpranmamış sinsilikler peşinde koştukları beyhude değildir. Amma ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar. Zinhar nasip ağıt, kaderin üzerinde aynı şans vardır. Hangi yapsalar abes, göklerden gelen benzeri karar var. Dönem batsa ne peki, geceyi onaran tıpkısı mimar vardır. Tığ milletimizle alay malay gerektiğinde inşallah külümüzde hisarlar yaparak, bu mücadeleyi başarıya ulaştırmakta kararlıyız. Teslimiyetimiz yalnız Rabbimizedir. Onun dışında bizi durduracak geriletecek esarete sefalete zillete sürükleyecek beşeri ayrımsız aheste tanımıyoruz, tanımayacağız. ya olacağız evet olacağız. Türkiye’ye, Türk milletine ayrıksı tıpkı posta bulunmayan.”

Cumhur Reisi Erdoğan, erte Cuma Namazı namazını Malazgirt’te kılacaklarını belirttikten bilahare Eğlek Otağı’na geçti. Burada benzeri müddet dinlenen Erdoğan ve beraberindekiler, henüz sonradan Selçuklu Düz Mezarlığına geçti. – BİTLİS

Share: