Abdurrahman Tutdere: “İş İşten Geçmeden Bu Ayıptan Bu Yasayı da Ülkemizi de Kurtaralım”

CHP Adıyaman Mebus Abdurrahman Tutdere, TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri süren ‘sansür kanun’ teklifine ilişik “İş işten geçmeden bu ayıptan bu yasayı üstelik ülkemizi üstelik kurtaralım. Kadın, bu yasa teklifinizi et kafalı çekin, bu kanun teklifinden size tek kâr gelmez. Bakınız, ayarını bozduğunuz baskül benzeri gün gelecek sizi diş taşı” dedi.

CHP Adıyaman Mebus Abdurrahman Tutdere, dün şeb TBMM Genel Kurulu’nda sıkı denetim yasa teklifinin görüşmeleri sırasında alay aldı. Tutdere, şunları söyledi:

“Alelhusus bu teklifin 29’uncu maddesinde Türk Ukubet Kanunu’nda tıpkı ayrım yapılıyor ve yıpranmamış ayrımsız yanlışlık kurma ediliyor. Bu cürüm “halkı kayışçı bilgiyi hüveyda ifşa” antetli bire bir suç. Tabii, bu düzenlemeye sebep ihtiyaç duyuldu? SELIM Öğür iktidarı, yirmi almanak iktidarının sonunda neden böyle ayrımsız cezai müeyyideye dehalet gereği duydu buna tıpkı andırmak lazım. Bittabi, tarihe de baktığımızda, esasta uluslararası ayrıksı ülkelere de baktığımızda, alelhusus, iktidarlar, hükümetler parçalanmamış bile suça bulaştıklarında, yolsuzluklara bulaştıklarında bu nev kanuncu düzenlemeleri gerekseme adına gördüklerini ve düzenleme yaptıklarını görüyoruz. Temsil, Amerika Birleşik Devletleri kuruluşundan iki beniz yıl sonradan 1971’birlikte benzeri sansür yasası çıkardı. Uğur neydi? Vietnam’daki cenk suçlularının işlemiş olduğu cinayetlerin üstünü örtmekti; bunun üzere bu sansür yasasını çıkarmıştı. Bugün, burada üstelik bu yasanın adının sıkı denetim yasası olduğunu açık ve kemiksiz bire bir şekilde gidermek lazım. Anca anlaşılıyor ki DOĞRU Fırka iktidarının birlikte adisyon vermediği ya üstelik bu millete hesap veremeyeceği suçları var, yolsuzları var, hırsızları var; onun için böyle ayrımsız yasaya ihtiyaç duymuş ve zaman bu yasayı parlamentoya getirmiş. Tabiatıyla, burada tasavvur, burada maksat oldukça değişik fikirlere, farklı düşüncelere, gençlerin alelhusus sosyal iletişim araçları alanındaki özgürlüklerine sorumluluk ifade etmek, yasak getirmektir; bunu bütün milletimiz biliyor, bilcümle halkımız biliyor.

“ZİMBABVE’ÜSTELIK ESAS MAHKEMESİ, AYKIRI BİR FİKRE CEZA GETİREN YASAYI ESAS HAK VE ÖZGÜRLÜKLERE, ÖZELLİKLE KARIN ÖZGÜRLÜĞÜNE AYKIRI BULMUŞTUR”

DÜRÜST Öğür saraya geçtiğinde halktan kopmuştu ancak bu kanun teklifine baktığımızda sadece halktan değil, dünyadan dahi kopuk olduğunu görüyoruz. Bakınız, bu kanun teklifine benzer dünyada tek eş bulunmayan, tığ ümranlı bilcümle ülkelerin da anayasalarına ve ait yasalarına baktık, Afrika ülkelerine de baktık. Bakınız, mesela, diktatör Mugabe’nin ülkesi Zimbabve’dahi Kanunuesasi Mahkemesi mugayir benzeri fikre ukubet getiren yasayı ana türe ve özgürlüklere, hele kani özgürlüğüne yeraltı bulmuştur ve bu yasayı halel etmiştir. Tıpkısı şekilde, Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 büyüklük ortada 125’inci tam kâin Uganda’dahi -bakınız- Uganda Temel Mahkemesi aykırı tıpkısı fikri cezalandıran aynı yasayı sansür olarak nitelendirmiştir. Bakınız, Uganda’nın, Zimbabve’nin Esas mahkemelerinin birlikte reddettiği, kabul etmediği aynı yasanın aynısını bugün Türkiye Büyük Kavim Meclisi’ne getiriyorsunuz, bu Gazi Meclis’e getiriyorsunuz. Demokrasinin beşiği Türkiye Iri Budun Meclisi’hangi bu kanun teklifini getirmekle aslında bu millete balaban bir hicap yaşatıyorsunuz; bu, büyük bir haksızlıktır.

“HOPPADAK DEVLETİN MEŞVERET HAKKI VARSA DİĞER SÖYLENENLERİN HEPSİ YALANDIR”

Burada amacınız muhtemelen; dizge bizim kabil düşünsün, herkes tıpkısı olsun. Bakınız, İranlı edip Ulvi Şeriati ne diyor, biliyor musunuz? Diyor ki: ‘Eğer bire bir ülkede sadece devletin enformasyon hakkı varsa gayrı söylenenlerin bütünü yalandır.’ Peki, demin bu kanun teklifi yürürlüğe girdiğinde ne olacak? Çabucak iktidardakilerin veya devletin söyledikleri akıllıcasına olacak, bunun dışındakilerin kâffesi yalan olacak; zımnında bu sözü söyleyenlerin hepsi bir ukubet müeyyidesiyle karşı karşıya kalacak. Zımnında bu kanun teklifinizin uluslararası hukukla, anayasayla, Venedik kriterleriyle örtüşen tek yanı yoktur.

“İŞ İŞTEN GEÇMEDEN BU AYIPTAN BU YASAYI DA ÜLKEMİZİ ÜSTELIK KURTARALIM”

Bakınız, eş, gecenin bu saatinde, aksiyon işten geçmeden bu ayıptan bu yasayı bile ülkemizi bile kurtaralım. Kadın, bu yasa teklifinizi anlayışsız çekin, bu yasa teklifinden size tek fayda gelmez. Bakınız, ayarını bozduğunuz baskül ayrımsız dönme ati sizi tartar; bu bire bir gerçekliktir. Biz bunu nereden biliyoruz? Evveli FETÖ’nün baskısıyla bu Meclis’ten geçen seçim bilcümle FETÖ’cüleri yargıladı ve hepsinden mahküm oldular. Matbuat ve düşün özgürlüğüne aşağılık sansür getirecek bu yasadan vazgeçmek lazım. Gençlerimizin fikirlerini, düşüncelerini özgürce anlatım edecekleri…

“ANLAŞILIYOR Kİ İKTİDARINIZI KAYBETMEYLE KARŞI KARŞIYA KALDIĞINIZDA ZULMÜNÜZ ARTACAK”

Şimdi, tabii burada söylenecek çok alay var ama şurası bile tabir edeyim: Bundan tamam yirmi sene önce ‘Yasakları kaldıracağız’ diyen aynı YANLIŞSIZ Öğür iktidarının gecenin bu saatinde basına, düşünceye haram getiren yasasına cebin bizler Cumhuriyet Altını El Partisi kendisine, mugayeret kendisine direniyoruz, direnmeye bitmeme ediyoruz, itirazlarımızı sürdürüyoruz. Öyle anlaşılıyor ki iktidarınızı kaybetmeyle yüz yüze kaldığınızda zulmünüz artacak; bu yasa, tek kelimeyle tıpkısı taş yüreklilik yasasıdır. Sistem şunu haddinden fazla iyi biliyor, milletimiz üstelik çokça iyi biliyor; benzeri yerde gadir varsa, acımasızlık artıyorsa direniş birlikte vardır, dayanma varsa zafer bile yakındır diyorum.”

Share: